|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
kısa devre |
short circuit n.
|
|
The short circuit blew a fuse.
Kısa devre sigortayı attırdı.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
kısa |
brief adj.
|
|
She delivered a brief speech at the opening.
Açılışta kısa bir konuşma yaptı.
More Sentences
|
3 |
Common Usage |
kısa ve öz |
brief adj.
|
|
I will make a few brief and concise observations.
Kısa ve öz birkaç gözlemde bulunacağım.
More Sentences
|
4 |
Common Usage |
kısa |
short adj.
|
|
The word 'pit' has a short /i/ sound.
Çukur' kelimesinde kısa bir /i/ sesi vardır.
More Sentences
|
5 |
Common Usage |
kısa süre içinde |
soon adv.
|
|
The salesman told us that he would deal with us soon.
Satış elemanı bizimle kısa süre içinde ilgileneceğini söyledi.
More Sentences
|
General |
|
6 |
General |
kısa öyküler |
short stories n.
|
|
Tom is reading a book of short stories.
Tom kısa öykülerden oluşan bir kitap okuyor.
More Sentences
|
7 |
General |
kısa bakış |
glimpse n.
|
|
The video showed us a glimpse of what life would be like on Mars.
Video bizlere Mars'ta yaşamın nasıl olabileceğine dair kısa bir bakış sağladı.
More Sentences
|
8 |
General |
kısa süreli iş |
gig n.
|
|
He has lived on gigs for years.
Yıllarca kısa süreli işlerle geçindi.
More Sentences
|
9 |
General |
kısa süre |
spell n.
|
|
Live animals should only have to endure very short spells of transport.
Canlı hayvanlar yalnızca çok kısa süreli nakillere katlanmak zorunda kalmalıdır.
More Sentences
|
10 |
General |
kısa hikayeler |
short stories n.
|
|
She writes short stories.
Kısa hikayeler yazıyor.
More Sentences
|
11 |
General |
kısa pantolon |
short pants n.
|
|
It's unlikely that the next person who walks through that door will be wearing short pants.
O kapıdan geçen bir sonraki kişinin kısa pantolon giymesi pek olası değildir.
More Sentences
|
12 |
General |
kısa biyografi |
profile n.
|
|
The monthly online magazine presents the profile of a sports personality.
Aylık online dergi, bir sporcunun kısa biyografisini anlatan bir yazı yayınlıyor.
More Sentences
|
13 |
General |
kısa ara |
short break n.
|
|
We'll be back after this short break.
Bu kısa aradan sonra döneceğiz.
More Sentences
|
14 |
General |
kısa hikaye |
short story n.
|
|
She writes short stories.
Kısa hikâyeler yazıyor.
More Sentences
|
15 |
General |
kısa zaman |
short time n.
|
|
He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it.
O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı.
More Sentences
|
16 |
General |
en kısa yol |
shortest route n.
|
|
Therefore, I took the shortest route for my consignment of radioactive material.
Bu nedenle, radyoaktif madde sevkiyatım için en kısa yolu seçtim.
More Sentences
|
17 |
General |
kısa tarihçe |
brief history n.
|
|
That is why I am giving you this brief history.
Bu nedenle size bu kısa tarihçeyi veriyorum.
More Sentences
|
18 |
General |
kısa ömür |
short life n.
|
|
Do introverts have shorter lives than extroverts?
İçedönükler dışadönüklerden daha mı kısa ömürlüdür?
More Sentences
|
19 |
General |
kısa süre |
short notice n.
|
|
Mr Haarder and the Danish Presidency are stepping into this at short notice.
Sayın Haarder ve Danimarka Dönem Başkanlığı kısa sürede bu işe el atıyor.
More Sentences
|
|
20 |
General |
kısa süre |
short time n.
|
|
It is something we must work on in the short time that remains before Johannesburg.
Johannesburg'a kalan kısa sürede bu konu üzerinde çalışmalıyız.
More Sentences
|
21 |
General |
kısa çorap |
ankle sock n.
|
|
Yesterday, I bought ten new pairs of ankle socks.
Dün, on çift yeni kısa çorap satın aldım.
More Sentences
|
22 |
General |
kısa saç |
crop n.
|
|
He asked the barber for a French crop.
Berberden Fransız tarzı kısa saç istedi.
More Sentences
|
23 |
General |
kısa yorum |
short comment n.
|
|
I shall make short comments on some of the amendments tabled for the vote tomorrow.
Yarın oylamaya sunulacak bazı değişiklikler hakkında kısa yorumlarda bulunacağım.
More Sentences
|
24 |
General |
kısa cümle |
short sentence n.
|
|
I can translate only short sentences in German.
Ben sadece Almanca kısa cümleler çevirebilirim.
More Sentences
|
25 |
General |
kısa saç |
short hair n.
|
|
She looks better with short hair.
O, kısa saçla daha iyi görünüyor.
More Sentences
|
26 |
General |
en kısa çöp |
shortest straw n.
|
|
Tom drew the shortest straw.
Tom en kısa çöpü çekti.
More Sentences
|
27 |
General |
kısa liste |
short list n.
|
|
Tom is on the short list.
Tom kısa listede.
More Sentences
|
28 |
General |
kısa vade |
short term n.
|
|
What can be done in the short term?
Kısa vadede ne yapılabilir?
More Sentences
|
29 |
General |
kısa bir ara |
a short break n.
|
|
Could I please take a short break?
Kısa bir ara verebilir miyim lütfen?
More Sentences
|
30 |
General |
kısa cevap |
short answer n.
|
|
Mr Posselt, the short answer to your question is no.
Sayın Posselt, sorunuzun kısa cevabı hayır.
More Sentences
|
Common Usage |
|
31 |
Common Usage |
kısa uyku |
nap n.
|
|
32 |
Common Usage |
kısa kürek |
paddle n.
|
|
33 |
Common Usage |
kısa bakış |
glance n.
|
|
34 |
Common Usage |
kısa aday listesi |
shortlist n.
|
|
General |
|
35 |
General |
geleneksel tipteki uçakların gerektirdiğinden daha kısa pistlerde çalışabilen uçaklar |
short takeoff and landing n.
|
|
36 |
General |
kısa yolculuk |
excursion n.
|
|
37 |
General |
kısa çorap |
anklet n.
|
|
38 |
General |
kısa ziyaret |
call n.
|
|
39 |
General |
kısa zamanda silinip gitme |
evanescing n.
|
|
|
40 |
General |
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli |
epode n.
|
|
41 |
General |
kısa ve nakaratlı şarkı |
roundelay n.
|
|
42 |
General |
kısa vadeli belirleme |
short term prediction n.
|
|
43 |
General |
kısa oratoryo |
cantata n.
|
|
44 |
General |
kısa saç (kadın) |
shingle n.
|
|
45 |
General |
kısa kesilmiş kuyruk |
dock n.
|
|
46 |
General |
kısa fakat önemli bir haber |
flash n.
|
|
47 |
General |
bildiri (kısa ve resmi) |
communiqué n.
|
|
48 |
General |
kısa ömürlü |
ephemeron n.
|
|
49 |
General |
kısa manto |
mantelet n.
|
|
50 |
General |
hafif kısa uyku |
nap n.
|
|
51 |
General |
kısa ziyaret |
call on n.
|
|
52 |
General |
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir |
alexandrine n.
|
|
53 |
General |
kısa hikaye |
sketch n.
|
|
54 |
General |
kısa kuyruk |
bobtail n.
|
|
55 |
General |
genelde öğle vakitlerinde tercih edilen kısa süreli uyku |
nap n.
|
|
56 |
General |
kısa filmler |
short films n.
|
|
57 |
General |
kısa cep tabancası |
derringer n.
|
|
58 |
General |
kısa metrajlı film |
short n.
|
|
59 |
General |
kısa süreli yağmur |
shower n.
|
|
60 |
General |
gümüşi şeritler (kısa kesilmiş) |
tinsel n.
|
|
61 |
General |
kısa don |
breechcloth n.
|
|
62 |
General |
kısa süreli duraklama |
stopover n.
|
|
63 |
General |
kısa mahmutotu |
wall germander n.
|
|
64 |
General |
ani ve kısa süren bir rüzgar |
flurry n.
|
|
65 |
General |
kısa detaylar (dedikodu vb) |
deets n.
|
|
66 |
General |
kısa uçak yolculuğu |
flip n.
|
|
67 |
General |
kısa güldürü |
sketch n.
|
|
68 |
General |
bir ders vermek amacıyla kaleme alınmış kısa hikaye |
exemplum n.
|
|
69 |
General |
kısa süre |
snatch n.
|
|
70 |
General |
kısa mızrak |
dart n.
|
|
71 |
General |
kısa ceket |
bolero n.
|
|
72 |
General |
kısa süren yağmur |
shower n.
|
|
73 |
General |
kısa ve kalın sopa |
bludgeon n.
|
|
74 |
General |
kısa bir süre kalan kimse |
transient n.
|
|
75 |
General |
kısa pantolon |
knee breeches n.
|
|
76 |
General |
kısa pantolon |
knickers n.
|
|
77 |
General |
kısa hikaye |
vignette n.
|
|
78 |
General |
kısa program (çamaşır makinesinde) |
short spin n.
|
|
79 |
General |
kısa süren şuur kaybı |
blackout n.
|
|
|
80 |
General |
kısa süreli tatil |
sejour n.
|
|
81 |
General |
kısa kuyruklu piyano |
baby grand n.
|
|
82 |
General |
kısa motor mili |
jackshaft n.
|
|
83 |
General |
kısa uyku |
short sleep n.
|
|
84 |
General |
kısa ömürlü böcek |
dayfly n.
|
|
85 |
General |
bölge veya iklim anlamında kullanılan kısa ifade |
clime n.
|
|
86 |
General |
kısa devre |
noise n.
|
|
87 |
General |
kısa süren şiddetli rüzgar |
scud n.
|
|
88 |
General |
kısa süreli duraklama |
stopoff n.
|
|
89 |
General |
bir uzun ve bir kısa heceli ölçü |
trochaic n.
|
|
90 |
General |
kısa mesafe koşucusu |
sprinter n.
|
|
91 |
General |
kısa tozluk |
spat n.
|
|
92 |
General |
kısa saç |
short bush n.
|
|
93 |
General |
çok kısa radyo dalgaları veren bir lamba |
magnetron n.
|
|
94 |
General |
kısa saç modeli |
bob n.
|
|
95 |
General |
kısa süreli konaklama |
stopover n.
|
|
96 |
General |
köpekbalıklarını uzak tutmaya yarayan ucu sivri kısa sopa |
shark billy n.
|
|
97 |
General |
kısa hikaye |
parable n.
|
|
98 |
General |
kısa kol |
armlet n.
|
|
99 |
General |
içinde gerçek payı olan kısa alegorik hikaye |
parable n.
|
|
100 |
General |
kısa aralık |
short range n.
|
|
101 |
General |
kısa şort |
pantywaist n.
|
|
102 |
General |
çok kısa bir mesafe |
step n.
|
|
103 |
General |
kısa konu |
short subject n.
|
|
104 |
General |
kısa süre |
piece n.
|
|
105 |
General |
kısa metrajlı film |
quickie n.
|
|
106 |
General |
eşleri hamile kalan erkeklerin kısa bir süre sonra hamilelik semptomları yaşaması |
couvade n.
|
|
107 |
General |
kısa mesafe koşusu |
dash n.
|
|
108 |
General |
kısa menzil hedefi |
close range target n.
|
|
109 |
General |
kısa duruş |
short stop n.
|
|
110 |
General |
kısa, geniş kanatlı ve uzun kuyruklu bir şahin |
accipiter n.
|
|
111 |
General |
kısa ve kalın sopa |
truncheon n.
|
|
112 |
General |
ayinlerde okunan kısa dua |
collect n.
|
|
113 |
General |
kısa sınav |
quiz n.
|
|
114 |
General |
kısa şiir (tekerleme gibi) |
jingle n.
|
|
115 |
General |
kısa vaaz |
sermonette n.
|
|
116 |
General |
kısa mektup |
line n.
|
|
117 |
General |
kısa ve basit şarkı |
ditty n.
|
|
118 |
General |
kısa ara |
quick break n.
|
|
119 |
General |
kısa zaman aralığı |
whipstitch n.
|
|
120 |
General |
kısa ve öz biçimde açıklama |
encapsuling n.
|
|
121 |
General |
kısa ve şiddetli yağış |
flurry n.
|
|
122 |
General |
kısa hece |
short n.
|
|
123 |
General |
kısa kesme |
curtailment n.
|
|
124 |
General |
kısa hikayeci |
anecdotist n.
|
|
125 |
General |
kısa çorap |
bobbysock n.
|
|
126 |
General |
büzgülü kısa pantolon |
bloomers n.
|
|
127 |
General |
radyo kısa dalga |
short wave n.
|
|
128 |
General |
kısa mesafe |
spell n.
|
|
129 |
General |
kısa reklam |
spot n.
|
|
130 |
General |
kısa kruvaze ceket |
reefer n.
|
|
131 |
General |
voleybol ve basketbol gibi bazı sporlarda takımların oyun arasında aldıkları kısa dinlenme süreleri |
stopover n.
|
|
132 |
General |
çok kısa süren şey |
snatch n.
|
|
133 |
General |
kısa parça |
snatch n.
|
|
134 |
General |
kısa mesafeli yarış arabası |
dragster n.
|
|
135 |
General |
kısa tüfek |
carbine n.
|
|
136 |
General |
kazık (kısa) |
peg n.
|
|
137 |
General |
kısa özgeçmiş |
curriculum vitae n.
|
|
138 |
General |
uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği |
basset n.
|
|
139 |
General |
çocuk tulumu (kısa paçalı) |
rompers n.
|
|
140 |
General |
kısa bacaklı binek atı |
cob n.
|
|
141 |
General |
meyve veren kısa dal |
spur n.
|
|
142 |
General |
kısa boylu olma |
dwarfness n.
|
|
143 |
General |
kısa kadın ceketi |
eton jacket n.
|
|
144 |
General |
kısa zaman |
jiffy n.
|
|
145 |
General |
kısa mesafe |
piece n.
|
|
146 |
General |
oldukça kısa bir süre içinde yapılan birden fazla dalış |
multiple dives n.
|
|
147 |
General |
kısa ok |
bolt n.
|
|
148 |
General |
kısa saç tıraşı |
close haircut n.
|
|
149 |
General |
kısa ve eğri çizgi |
squiggle n.
|
|
150 |
General |
kısa metrajlı film |
short film n.
|
|
151 |
General |
kısa süren seks |
quickie n.
|
|
152 |
General |
kısa roman |
novelette n.
|
|
153 |
General |
kısa süren hummalı faaliyet |
bout n.
|
|
154 |
General |
kısa tüfek |
escopette n.
|
|
155 |
General |
oyun sonuna kısa söylev veya şiir eklenmiş |
epilogued n.
|
|
156 |
General |
kısa yolculuk |
trip n.
|
|
157 |
General |
tiyatroda oyun sonuna kısa söylev veya şiir ekleme |
epiloguing n.
|
|
158 |
General |
kısa çorap |
bobbysocks n.
|
|
159 |
General |
kısa boyluluk |
shortness n.
|
|
160 |
General |
kısa yol |
a short cut n.
|
|
161 |
General |
kısa ve öz biçimde açıklama |
encapsulating n.
|
|
162 |
General |
kısa yolculuk |
evagation n.
|
|
163 |
General |
kısa öykü |
anecdote n.
|
|
164 |
General |
kısa vadeli hazine bonosu |
treasury bill n.
|
|
165 |
General |
bir oyunun perdeleri arasında kısa eğlence |
divertissement n.
|
|
166 |
General |
küçük bir kağıda yazılmış kısa mektup |
compass n.
|
|
167 |
General |
bardak (sapsız/kısa ve genişçe) |
tumbler n.
|
|
168 |
General |
kısa dalga anteni |
yagi n.
|
|
169 |
General |
kısa dikkat süresi |
poor attention span n.
|
|
170 |
General |
bölünemez kısa çizgi |
non breaking hyphen n.
|
|
171 |
General |
kısa ve kalın parça |
chunk n.
|
|
172 |
General |
kısa ve kalın sopa |
cudgel n.
|
|
173 |
General |
kısa gezi |
evagation n.
|
|
174 |
General |
kısa süren bir heyecan |
flurry n.
|
|
175 |
General |
kısa süre |
streak n.
|
|
176 |
General |
kısa tozluk |
spatterdash n.
|
|
177 |
General |
kısa ve ters oluş |
abruptness n.
|
|
178 |
General |
kısa ve kalın şey |
spud n.
|
|
179 |
General |
kısa iç çamaşırı |
scanty n.
|
|
180 |
General |
kısa süren hafif bir kar yağışı |
flurry n.
|
|
181 |
General |
bir ölü hakkında yazılan kısa biyografi |
obituary n.
|
|
182 |
General |
etkisi kısa süreli olan |
ephemeron n.
|
|
183 |
General |
kısa süre |
span n.
|
|
184 |
General |
dar ve kısa yelek |
jerkin n.
|
|
185 |
General |
kısa hikayeler |
sketchbook n.
|
|
186 |
General |
kısa boynuzlu sığır |
shorthorn n.
|
|
187 |
General |
kısa süreli ilişki |
fling n.
|
|
188 |
General |
kısa kalın tüyleri olan bir kedi türü |
shorthair n.
|
|
189 |
General |
kısa devre yaptırma |
shorting n.
|
|
190 |
General |
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep |
rest area n.
|
|
191 |
General |
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep |
layby n.
|
|
192 |
General |
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep |
rest stop n.
|
|
193 |
General |
kısa yazı |
legend n.
|
|
194 |
General |
kısa dönem |
short run n.
|
|
195 |
General |
kısa çorap |
sock n.
|
|
196 |
General |
kısa özgeçmiş |
biosketch n.
|
|
197 |
General |
kısa kuyruk (kuş vb) |
scut n.
|
|
198 |
General |
kısa yağmur veya kar yağışı |
showers n.
|
|
199 |
General |
kısa uçak |
stubby airplane n.
|
|
200 |
General |
kısa uyku |
snooze n.
|
|
201 |
General |
kısa not |
memo n.
|
|
202 |
General |
güncel haberleri veren kısa film |
newsreel n.
|
|
203 |
General |
kısa masal |
novella n.
|
|
204 |
General |
kısa roman |
novelle n.
|
|
205 |
General |
kısa masal |
novelle n.
|
|
206 |
General |
kısa hikaye |
novelle n.
|
|
207 |
General |
kısa nesir |
novella n.
|
|
208 |
General |
kısa hikaye |
novella n.
|
|
209 |
General |
kısa nesir |
novelle n.
|
|
210 |
General |
kısa roman türü |
novelettish n.
|
|
211 |
General |
kısa çizme |
low boot n.
|
|
212 |
General |
oturduğu zaman kısa görünen kişi |
hypermorph n.
|
|
213 |
General |
kısa topuklu ayakkabı |
low-heeled shoes n.
|
|
214 |
General |
kısa tanım |
short description n.
|
|
215 |
General |
kısa tanım |
short definition n.
|
|
216 |
General |
elektrik kısa devresi |
electrical short circuit n.
|
|
217 |
General |
kısa konuşma |
sound bite n.
|
|
218 |
General |
kısa açıklama |
sound bite n.
|
|
219 |
General |
kısa konuşma |
brief speech n.
|
|
220 |
General |
kısa açıklama |
short statement n.
|
|
221 |
General |
şirket hakkında kısa bilgi |
company brief n.
|
|
222 |
General |
çok kısa bir süre |
point in time n.
|
|
223 |
General |
şişman ve kısa boyluluk |
podginess n.
|
|
224 |
General |
kısa dönem karı |
short term profit n.
|
|
225 |
General |
kısa ziyaret |
brief visit n.
|
|
226 |
General |
kısa özet |
headnote n.
|
|
227 |
General |
istenen kısa çizgi |
hard hyphen n.
|
|
228 |
General |
kısa açıklama |
brief description n.
|
|
229 |
General |
kısa tasvir |
brief description n.
|
|
230 |
General |
ince ve kısa puro |
cigarillo n.
|
|
231 |
General |
kısa teşekkür konuşması |
vote of thanks n.
|
|
232 |
General |
kısa dönem asker |
short term serviceman n.
|
|
233 |
General |
kısa vadecilik |
short termism n.
|
|
234 |
General |
kısa vadeli getirilere önem verme |
short termism n.
|
|
235 |
General |
kısa ürün bilgisi |
short product information n.
|
|
236 |
General |
kısa dönem |
bout n.
|
|
237 |
General |
kısa çizgi |
dash n.
|
|
238 |
General |
kısa kaim murç |
clink n.
|
|
239 |
General |
kısa tüy |
cilium n.
|
|
240 |
General |
kısa yaşam |
short life n.
|
|
241 |
General |
ortaçağ dönemi gemilerinde kullanılan bir çeşit kısa ve hafif top güllesi |
carronade n.
|
|
242 |
General |
kısa sürgün |
dwarf shoot n.
|
|
243 |
General |
kısa gezinti |
excursion n.
|
|
244 |
General |
kısa gezi |
excursion n.
|
|
245 |
General |
kısa çizme |
half-boot n.
|
|
246 |
General |
kısa külot |
half-slip n.
|
|
247 |
General |
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep |
lay-by n.
|
|
248 |
General |
kısa vadeli borç |
short-term debt n.
|
|
249 |
General |
kısa süren barış |
short-lived peace n.
|
|
250 |
General |
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep |
pull-off n.
|
|
251 |
General |
kısa metrajlı film |
one-reeler n.
|
|
252 |
General |
kısa çalışma |
short-time working n.
|
|
253 |
General |
kısa çizgi |
hyphen n.
|
|
254 |
General |
kısa kalın direk |
bollard n.
|
|
255 |
General |
kısa ziyaretçi |
caller n.
|
|
256 |
General |
kısa hafif uyku |
catnap n.
|
|
257 |
General |
kısa boylu adam |
chunk n.
|
|
258 |
General |
kısa ve detaylı özet |
compendium n.
|
|
259 |
General |
kısa bacaklı küçük köpek |
corgi n.
|
|
260 |
General |
kıvrık uçlu kısa kılıç |
cutlass n.
|
|
261 |
General |
kısa uyku |
doss n.
|
|
262 |
General |
kısa kelime |
short word n.
|
|
263 |
General |
iki ucuna kısa takozlar çakılmış tahta |
planchette n.
|
|
264 |
General |
kısa açıklama |
nutshell n.
|
|
265 |
General |
hayvanları konu alan kısa öykü |
parable n.
|
|
266 |
General |
kısa özgeçmiş |
profile n.
|
|
267 |
General |
kısa boy kereste |
scantling n.
|
|
268 |
General |
kısa konuşma |
word n.
|
|
269 |
General |
kısa görüşme |
word n.
|
|
270 |
General |
kısa sözlük |
vocabulary n.
|
|
271 |
General |
en kısa zaman |
soonest time n.
|
|
272 |
General |
en kısa zaman |
shortest time n.
|
|
273 |
General |
kısa bir saç kesim şekli |
en brosse n.
|
|
274 |
General |
isim çok kısa |
name is too short n.
|
|
275 |
General |
kısa ad |
nickname n.
|
|
276 |
General |
kısa bilgi |
rundown n.
|
|
277 |
General |
kısa süreli bir gecikme |
a brief delay n.
|
|
278 |
General |
kısa bir gecikme |
a short delay n.
|
|
279 |
General |
kısa bir gecikme |
a brief delay n.
|
|
280 |
General |
kısa süreli bir gecikme |
a short delay n.
|
|
281 |
General |
kısa mesaj servisi |
short message service n.
|
|
282 |
General |
kısa mesaj hizmeti |
short message service n.
|
|
283 |
General |
kısa mesaj hizmeti |
sms n.
|
|
284 |
General |
kısa mesaj servisi |
sms n.
|
|
285 |
General |
(bina) kısa kalan |
passager (fr) n.
|
|
286 |
General |
kısa vadeli şeyler |
ephemera n.
|
|
287 |
General |
kısa ömürlü şeyler |
ephemera n.
|
|
288 |
General |
ömrü kısa olan |
ephemerae n.
|
|
289 |
General |
kısa süreli |
ephemerae n.
|
|
290 |
General |
başka bir yere hareket etmeyi beklerken insanlar kısa süreyle otursun veya dinlensinler diye tasarlanmış yer |
lounge n.
|
|
291 |
General |
kısa vadeli kazanç/kazanım |
short-term gain n.
|
|
292 |
General |
kısa pipo |
cutty pipe n.
|
|
293 |
General |
kısa çorap |
half-hose n.
|
|
294 |
General |
kısa bir bakış |
brief overview n.
|
|
295 |
General |
kısa kollu tişört |
short sleeve t-shirt n.
|
|
296 |
General |
kısa özet |
plot summary n.
|
|
297 |
General |
ani duruş ve kısa hareketlerden oluşan bir break dans tarzı |
pop and lock n.
|
|
298 |
General |
kısa ve şişman kimse |
pudge n.
|
|
299 |
General |
kısa başlık |
running title n.
|
|
300 |
General |
kısa başlık |
shortened title n.
|
|
301 |
General |
kısa düz siyah saç |
short straight black hair n.
|
|
302 |
General |
kısa pantolon |
smallclothes n.
|
|
303 |
General |
kısa hikaye/roman |
recit n.
|
|
304 |
General |
kısa bir duyuru |
a short announcement n.
|
|
305 |
General |
kısa haberler |
fait divers (fr) n.
|
|
306 |
General |
ara/kısa/kese/kestirme yol |
rat run n.
|
|
307 |
General |
ara/kısa/kese/kestirme yol |
rat-run n.
|
|
308 |
General |
kısa bir kamış yardımı ile ağzıda çiğnenmiş kağıt ya da türevlerinin üfürerek fırlatılması |
spitball n.
|
|
309 |
General |
(belge/evrak vs üzerine) ad-soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza |
initialing n.
|
|
310 |
General |
kısa mesafeli bir araba yarışı |
drag race n.
|
|
311 |
General |
çok kısa bir süre |
split second n.
|
|
312 |
General |
tek cümlelik kısa fıkra |
one liner n.
|
|
313 |
General |
kısa dikkat süresi |
short attention span n.
|
|
314 |
General |
(kısa/belirsiz) an/dönem |
spell n.
|
|
315 |
General |
kısa çalı |
short bush n.
|
|
316 |
General |
kısa otobüs yolculuğu |
short bus ride n.
|
|
317 |
General |
kısa mektup |
short letter n.
|
|
318 |
General |
kısa yazı |
short letter n.
|
|
319 |
General |
son derece kısa boylu insanlar |
little people n.
|
|
320 |
General |
kısa roman |
short novel n.
|
|
321 |
General |
kısa roman |
novella n.
|
|
322 |
General |
iki kısa bir uzun heceli ölçü |
anapaest n.
|
|
323 |
General |
iki kısa bir uzun heceli ölçü |
anapest n.
|
|
324 |
General |
kısa hikaye |
anecdote n.
|
|
325 |
General |
kısa çorap |
anklesock n.
|
|
326 |
General |
kısa saç |
pillow lace n.
|
|
327 |
General |
kısa çorap |
short socks n.
|
|
328 |
General |
kısa çorap |
bobby socks n.
|
|
329 |
General |
kısa toplantı |
briefing n.
|
|
330 |
General |
kısa sabahlık |
camisole n.
|
|
331 |
General |
kısa palto |
coatee n.
|
|
332 |
General |
dar ve kısa manto |
coatee n.
|
|
333 |
General |
kısa kesilmiş saç |
crop n.
|
|
334 |
General |
kısa mesafeli koşu |
dash n.
|
|
335 |
General |
kısa kılıç |
dirk n.
|
|
336 |
General |
kısa kalın ceket |
donkey jacket n.
|
|
337 |
General |
kısa mesafeli araba yarışı |
drag race n.
|
|
338 |
General |
kısa şişko tip |
dumpling n.
|
|
339 |
General |
kısa kuyruklu sert tüylü bir tür güney amerika kemirgeni |
cavy n.
|
|
340 |
General |
kısa yazı |
piece n.
|
|
341 |
General |
kadınlar için kısa |
pixie cut n.
|
|
342 |
General |
(belge/evrak vs üzerine) ad-soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza |
initialling n.
|
|
343 |
General |
kısa belgesel biçiminde reklam |
informercial n.
|
|
344 |
General |
kısa belgesel |
short documentary n.
|
|
345 |
General |
kısa fırfırlı etek üstü bluz |
peplum n.
|
|
346 |
General |
gün ortası kısa uyku |
power nap n.
|
|
347 |
General |
kısa zihinsel ara |
brain-break n.
|
|
348 |
General |
kısa süreli açlık |
short-term fasting n.
|
|
349 |
General |
bir tv dizisinin bölümlerini art arda ve kısa zaman içinde izleme |
binge-watching n.
|
|
350 |
General |
kısa özet |
brief summary n.
|
|
351 |
General |
kısa bakış |
brief glimpse n.
|
|
352 |
General |
kısa tatil |
short vacation n.
|
|
353 |
General |
kısa süreli tatil |
short vacation n.
|
|
354 |
General |
kısa tatil |
short holiday n.
|
|
355 |
General |
kısa süreli tatil |
short break n.
|
|
356 |
General |
kısa süreli tatil |
short holiday n.
|
|
357 |
General |
Kısa boylu erkek |
manlet n.
|
|
358 |
General |
kısa cevaplar |
short answers n.
|
|
359 |
General |
kısaltmalar veya semboller kullanarak kısa biçimde yazma |
shorthand n.
|
|
360 |
General |
boyu kısa ve özel güçleri olan hayali bir yaratık |
pixie n.
|
|
361 |
General |
(kadın) kısa saç kesimi |
pixie n.
|
|
362 |
General |
kısa erkek saçına yakın kısalıkta kesilmiş saç |
pixie cut n.
|
|
363 |
General |
kısa film festivali |
short film festival n.
|
|
364 |
General |
kısa yaşam |
short life n.
|
|
365 |
General |
kısa yaşam |
brief life n.
|
|
366 |
General |
kısa bir ön görüşme |
brief preliminary interview n.
|
|
367 |
General |
kısa bir ön görüşme |
a brief pre-interview n.
|
|
368 |
General |
kısa özet bilgi |
quick fact n.
|
|
369 |
General |
kısa tanıtım videosu |
teaser trailer n.
|
|
370 |
General |
kısa uçuş |
short flight n.
|
|
371 |
General |
bir tv dizisi veya programının bölümlerinin art arda ve kısa zaman içinde izlenmesi |
binge-watching n.
|
|
372 |
General |
bir tv dizisi veya programının bölümlerinin art arda ve kısa zaman içinde izlenmesi |
binge-viewing n.
|
|
373 |
General |
bir tv dizisi veya programının bölümlerinin art arda ve kısa zaman içinde izlenmesi |
marathon-viewing n.
|
|
374 |
General |
kişinin tek paragraf halinde kısa özgeçmişi |
bio statement n.
|
|
375 |
General |
kişinin tek paragraf halinde kısa özgeçmişi |
biographical statement n.
|
|
376 |
General |
kısa açıklama |
brief explanation n.
|
|
377 |
General |
kısa not |
short note n.
|
|
378 |
General |
kolsuz veya kısa kollu zırh |
tabard n.
|
|
379 |
General |
kolsuz veya kısa kollu zırh |
taberd n.
|
|
380 |
General |
düşük ödemeli kısa vadeli sabit faizli bir kredi |
balloon mortgage n.
|
|
381 |
General |
program sonunda yapılan kısa açıklama |
tag n.
|
|
382 |
General |
kısa alıntı |
tag n.
|
|
383 |
General |
kısa ziyaret |
call n.
|
|
384 |
General |
kısa ikamet |
tarry n.
|
|
385 |
General |
kısa bir deneyim |
taste n.
|
|
386 |
General |
kısa gösteri |
act n.
|
|
387 |
General |
kadınların omuzlarını örtmede kullandıkları kısa pelerine benzer giysi |
capelet n.
|
|
388 |
General |
kısa özet |
capsule n.
|
|
389 |
General |
18.yy'da kadınların giydiği kırmızı kısa ve şapkalı giysi |
cardinal n.
|
|
390 |
General |
kısa bir sürede olayların meydana gelmesi |
rash n.
|
|
391 |
General |
geri kalanı kısa kesilmiş saçın enseye doğru sarkan uzun ince tutamı |
rattail n.
|
|
392 |
General |
geri kalanı kısa kesilmiş saçın enseye doğru sarkan uzun ince tutamı |
rat-tail n.
|
|
393 |
General |
halıları duvara asmak için kullanılan düz başlı kısa çivi |
carpet tack n.
|
|
394 |
General |
kısa hafif uyku |
cat sleep n.
|
|
395 |
General |
kısa ve hafif uyuyan kişi |
catnapper n.
|
|
396 |
General |
kısa ve hafif uyuyan kişi |
catnaper n.
|
|
397 |
General |
gayri resmi dille yazılmış deneme ya da kısa makale |
causerie n.
|
|
398 |
General |
bir grubu niteleyen kısa söz |
label n.
|
|
399 |
General |
kısa ve özlü ifade |
laconic n.
|
|
400 |
General |
anlamlı ve kısa ifade |
laconicism n.
|
|
401 |
General |
anlamlı ve kısa ifade |
laconism n.
|
|
402 |
General |
kısa ve özlük |
concisement n.
|
|
403 |
General |
kısa dua |
suffrage n.
|
|
404 |
General |
bilhassa yaşlıların yaptığı kısa şekerleme |
nana nap n.
|
|
405 |
General |
belirgin şekilde kısa boylu olan kimse |
nanus n.
|
|
406 |
General |
kısa ömürlü ya da tek kullanımlık tüketim maddeleri |
nondurables n.
|
|
407 |
General |
kısa ve gayri resmi mektup |
note n.
|
|
408 |
General |
saçın elektrikli tıraş makinesi ile çok kısa kesildiği bir model |
number one n.
|
|
409 |
General |
saçın elektrikli tıraş makinesi ile kısa kesildiği bir model |
number two n.
|
|
410 |
General |
kısa ve kalın topuklu kadın ayakkabısı |
court shoes n.
|
|
411 |
General |
kısa sezon |
short-season n.
|
|
412 |
General |
en kısa zamanda |
the minute n.
|
|
413 |
General |
kısa yazılı not |
ticket [obsolete] n.
|
|
414 |
General |
arabayla yapılan kısa gezinti |
tootle n.
|
|
415 |
General |
(dolmuşçuların yaptığına benzer) kısa korna |
tootle n.
|
|
416 |
General |
kağıtları bir arada tutmakta kullanılan metal uçlu kısa kablo |
treasury tag n.
|
|
417 |
General |
dağlık bölgelere özgü kilt altına giyilen kısa külot |
trews n.
|
|
418 |
General |
kısa saplı bahçe küreği |
trowel bayonet n.
|
|
419 |
General |
kısa ve bodur kadın |
trubtall [obsolete] n.
|
|
420 |
General |
koşum takımını araba falakasına bağlamaya yarayan kısa zincir |
tug chain n.
|
|
421 |
General |
kısa yürüyüş |
turn n.
|
|
422 |
General |
en kısa mesafe |
amesace n.
|
|
423 |
General |
kısa sıfatlar |
short adjectives n.
|
|
424 |
General |
kısa özet bilgiler |
quick facts n.
|
|
425 |
General |
eskimoların kullandığı kısa saplı, hilal şeklinde geniş ağızlı bir bıçak |
ulo n.
|
|
426 |
General |
eskimoların kullandığı kısa saplı, hilal şeklinde geniş ağızlı bir bıçak |
ulu n.
|
|
427 |
General |
kısa mesafe telsiz operatörü yeterlik belgesi |
certificate of competence for short range radio operators n.
|
|
428 |
General |
kısa seneryo |
short script n.
|
|
429 |
General |
çok kısa öykü |
short-short n.
|
|
430 |
General |
kısa uyuklama |
napping n.
|
|
431 |
General |
kısa uyku |
napping n.
|
|
432 |
General |
kısa zaman birimi |
beat n.
|
|
433 |
General |
kısa sürelilik |
ephemerality n.
|
|
434 |
General |
kısa ömürlülük |
ephemerality n.
|
|
435 |
General |
kısa sürelilik |
ephemeralness n.
|
|
436 |
General |
kısa ömürlülük |
ephemeralness n.
|
|
437 |
General |
kısa bir malezya ceketi |
baju n.
|
|
438 |
General |
kısa bir malezya ceketi |
badjoo n.
|
|
439 |
General |
kısa bir malezya ceketi |
badju n.
|
|
440 |
General |
kısa ve gürültülü ses |
bark n.
|
|
441 |
General |
kısa, keskin ve güçlü konuşma tonu |
bark n.
|
|
442 |
General |
zevk için yapılan kısa gezi |
jant n.
|
|
443 |
General |
sih dini ve kültürünün bir sembolü olan geleneksel kısa bir pantolon |
kachera n.
|
|
444 |
General |
kısa bakış |
keek n.
|
|
445 |
General |
bir tür kısa erkek ceketi |
y n.
|
|
446 |
General |
kısa uyku |
zizz n.
|
|
447 |
General |
zikzak biçimli bir parkurun kısa düz bölümlerinden her biri |
zag n.
|
|
448 |
General |
geraldine ve jerilyn gibi kadın isimlerinin kısa hali |
jerry n.
|
|
449 |
General |
kısa hali jess olan bir erkek ismi |
jesse n.
|
|
450 |
General |
çok kısa zaman |
jiff n.
|
|
451 |
General |
çok kısa zaman |
crack n.
|
|
452 |
General |
kısa özet |
upshot [us] n.
|
|
453 |
General |
bir şeyi kısa ve basit bir şekilde ifade etmenin veya ona atıfta bulunmanın yolu |
shorthand n.
|
|
454 |
General |
kısa bilimsel yazı |
libel n.
|
|
455 |
General |
(kısa saplı) elbise fırçası |
whiskbroom n.
|
|
456 |
General |
bazı kamu görevlilerinin pozisyonlarının simgesi olarak taşıdığı kısa değnek |
batton n.
|
|
457 |
General |
hanedan armasında gayrimeşruluğu gösteren kısa ve dar eğri |
batton n.
|
|
458 |
General |
komik kısa hikaye |
baur [scotland] n.
|
|
459 |
General |
çok kısa zaman |
eyeblink n.
|
|
460 |
General |
kısa bakış |
eyeglance n.
|
|
461 |
General |
çok kısa zaman |
eyewink n.
|
|
462 |
General |
televizyonda kısa süre görünme |
face time n.
|
|
463 |
General |
kısa görüşme |
face time n.
|
|
464 |
General |
önemli biriyle yapılan kısa görüşme |
face time n.
|
|
465 |
General |
yanları kısa üstleri uzun saç |
fade n.
|
|
466 |
General |
yanı tokalı kısa binicilik botu |
jodhpur n.
|
|
467 |
General |
yanı tokalı kısa binicilik botu |
jodhpur boot n.
|
|
468 |
General |
yanı tokalı kısa binicilik botu |
jodhpur shoe n.
|
|
469 |
General |
kısa yolculuk |
jolly [uk] n.
|
|
470 |
General |
jocelyn isminin kısa hali |
joss n.
|
|
471 |
General |
joseph isminin kısa hali |
joss n.
|
|
472 |
General |
apar topar yazılan kısa not |
jot n.
|
|
473 |
General |
kısa yolculuk |
jump n.
|
|
474 |
General |
nesneleri diz üstüne koyabilme imkanı sağlayan yastıklı veya kısa ayaklı düz tahta |
lap desk n.
|
|
475 |
General |
kısa sivri sakal |
vandyke n.
|
|
476 |
General |
kişinin hayatının kısa bir özeti |
vita n.
|
|
477 |
General |
selamet ordusu üyelerinin birlikte söylediği kısa karşılık (amin) |
volley n.
|
|
478 |
General |
kısa bakış |
waff n.
|
|
479 |
General |
kısa zaman |
little n.
|
|
480 |
General |
kısa süre |
little n.
|
|
481 |
General |
kısa dalga telsiz |
shortwave radio n.
|
|
482 |
General |
marvel stüdyoları tarafından 2008 yılında iron man ile başlayarak üretilmiş tüm süper kahraman karakterlerini içeren film, tv şovu, çizgi roman, kısa film ve dijital dizi yayınları |
marvel cinematic universe (mcu) n.
|
|
483 |
General |
kısa ve dikkat çekici bir sunum |
bite n.
|
|
484 |
General |
kısa alıntı |
bite n.
|
|
485 |
General |
ucu sürtünme ile tutuşan yanıcı bir karışımla kaplanmış tahtadan veya kolay tutuşan başka bir malzemeden elde edilen kısa ve ince parça |
match n.
|
|
486 |
General |
kısa boylu adam |
mannikin n.
|
|
487 |
General |
kısa gezinti |
maroon n.
|
|
488 |
General |
kıyıda veya gözden uzak bir yerde birkaç gün süren kısa bir yolculuk şeklindeki parti |
marooning party n.
|
|
489 |
General |
kısa mesafe |
hair n.
|
|
490 |
General |
çok kısa aralık |
hairbreadth n.
|
|
491 |
General |
kısa süre |
half-minute n.
|
|
492 |
General |
kısa tonun dörtte birine eşdeğer olan kütle birimi |
mass quarter n.
|
|
493 |
General |
komutanın küçük davalara baktığı, talepleri dinlediği veya onaylamalar yaptığı kısa oturum |
mast n.
|
|
494 |
General |
kısa zaman |
while n.
|
|
495 |
General |
kısa gezinti |
whirl n.
|
|
496 |
General |
kısa yolculuk |
whirl n.
|
|
497 |
General |
kısa gezi |
whirl n.
|
|
498 |
General |
kısa deneme |
whirl n.
|
|
499 |
General |
(ses kaydı, film) kısa kesinti |
blip n.
|
|
500 |
General |
kısa dinlenme |
blow n.
|
|